Biraz uzun oldu ancak merak edip okursanız sevinirim.
Öncelikle, her iki adayın seçim sürecindeki kampanya ve performanslarını Beşiktaş Başkanlık makamını dolduracak ciddiyette bulmadım. Plan ve projelerinin birçoklarını hayali buldum.
Her ikisinin de Beşiktaş’ı kurtarma planlarının temelinde inşaatçılık vardı.
Ana faaliyet alanımızdan bahseden yok!
Beşiktaş’ın ana faaliyet alanı spordur. Spor kulüpleri atlet yetiştirir, atlet satar, atlet alırlar. Ana faaliyet budur. Bu faaliyeti sürdürmek için de yayın gelirleri, sponsorluk ve eser satış gelirleri ve tribün gelirleri yaratırlar. Lakin başarılı spor kulüplerini ayakta tutan en kıymetli kaynak, altyapıdan yetiştireceği atletlerdir. Nasıl ülkelerin ithalatı ihracatından fazla olunca cari açık veriyorlarsa, sportmen yetiştirmeden daima transfer yaparak var olmak isteyen spor kulüpleri de hiçbir vakit borç batağından çıkamazlar.
Her iki lider adayının da geleceğe yönelik bir alt yapı planı maalesef yok. Taşıma suyla borçları ödeyeceklerini söylüyorlar. Kısa vadede borçlar ödense bile, sağlam bir alt yapı projesi olmadığı için, transfere harcanacak paralar ile borç tekrar süratle artacaktır.
Hüseyin Yücel, Hasan Arat’ın yönetiminin 2. başkanı idi. O yönetim 10 ayda kulübün borçlarını 100 milyon Euro artırdı. Artık H. Yücel, eski idaresi suçluyor, bütün kabahati Hasan Arat’a yıkmaya çalışıyor. Hasan Arat elbette birinci derecede sorumludur. Lakin, ‘Ben karşı çıkmıştım, dinlemedi’ demekle kurtulamaz. Hasan Arat’ın tüm icraatları Yönetim Kurulu Karar Defterlerinde mevcuttur. Şayet o kararların altına imza atmayıp, muhalefet şerhi koysaydı, biraz haklılık hissesi olurdu. Ancak hem her kararın altına imza atıp hem de ben karşı çıkmıştım, denilirse inandırıcı olmaz.
Hasan Arat’ın kaçışından sonra, mevcut idare şurasının istifası bir fedakarlık, kahramanlık hikayesi üzere sunuldu. İstifa etmemelerinin temel nedeni Beşiktaş aşkı değil kayyım dehşetiydi. Zira kayyım atansa idi, birinci icraatı, bütçeyi aşan borçlanma miktarını yönetim kurulu üyelerinden tahsil etmek olacaktı. Çünkü yeni spor yasası ile yönetim kurulu üyeleri de mal varlıkları ile kulüp borçlarına karşı sorumlular. Bu endişe ile istifa etmediler.
Her iki adaya da oy vermemin temel nedenleri bunlardır.
Düzeysiz davranışlar…